"...herkesin bu dünyada koca bir dünyası var. Âdeta insanlar adedince dünyalar birbiri içine girmiş. Fakat herkesin hususî dünyasının direği, kendi hayatıdır. Ne vakit cismi kırılsa, dünyası başına yıkılır; kıyameti kopar. Ehl-i gaflet, kendi dünyasının böyle çabuk yıkılacak vaziyetini bilmediklerinden, umumî dünya gibi daimî zannedip perestiş eder."
[ Siracün-Nur (Envar) ]
📌DUYURU: Risâle-i Nûr Soru Cevap Test Kanalımız açılmıştır. Artık soru cevap test paylaşımları aşağıdaki kanaldan yapılacaktır. Takip ederek istifade edebilirsiniz.
@risaleinur_imtihan
"Ey insan! Senin nokta-i istinâdın ancak ve ancak Allah'a olan imandır. Ruhuna, vicdânına nokta-i istimdâd ise ancak âhirete olan imandır. Binâenaleyh bu her iki noktadan haberi olmayan bir insanın kalbi, ruhu tevahhuş eder; vicdanı dâima muazzeb olur."
(İman ve Küfür Müv. - Yirmi Dokuzuncu Lem'adan / İkinci Bâb / İkinci Nokta)
Ey insanlar! Fâni, kısa, faidesiz ömrünüzü; bâki, uzun, faideli, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır, Bâki-i Hakikî'nin yoluna sarfediniz. Çünki Bâki'ye müteveccih olan şey, bekanın cilvesine mazhar olur.
Lemalar
Aşk, şiddetli bir muhabbettir; fâni mahbublara müteveccih olduğu vakit ya o aşk kendi sahibini daimî bir azab ve elemde bırakır veyahut o mecazî mahbub, o şiddetli muhabbetin fiatına değmediği için bâki bir mahbubu arattırır; aşk-ı mecazî, aşk-ı hakikîye inkılab eder.
Mektubat
Ahirete iman, insanların en fazla şüpheye düştüğü ve Ehl-i küfrün en çok eleştirdiği konudur.
Bu bahsi her yönü ile ele alan ve zerrece şüpheye yer bırakmayan Haşir Risalesi bu noktadan da fevkalade kıymetlidir.
Eskiden kırk günden tut, tâ kırk seneye kadar bir seyr ü sülûk ile bazı hakaik-i imaniyeye ancak çıkılabilirdi.
Şimdi ise Cenab-ı Hakk'ın rahmetiyle, kırk dakikada o hakaika çıkılacak bir yol bulunsa; o yola karşı lâkayd kalmak, elbette kâr-ı akıl değil...
Mektubat
Mesnevi-i Nuriye: Külliyatın çekirdeği ve küçük bir özetidir. Diğer kitaplarda bir risalede anlatılan meseleler, bunda bir paragrafta ifade edilir.
İşarat-ül İ'caz; tefsir modelidir, daha ziyade belagat ve gramer ağılıklıdır. Kuran-ı Kerimin Fatihadan Bakara 31. ayete kadar ayet ayet, kelime kelime tefsiridir.
Şualar: Genel ders tekrarı ve azametli ve geniş iman derslerinin en geniş sınırlarını çizer. Ayetü'l-Kübra ve Münacaat'da Semadan başlar, hava dağlar denizler bitgiler âleminden imani meseleleri isbat eder. Halıkı tanıttır. Genel İmani mevzuları Meyve Risalesinde ve El-Hüccetü'z-Zehra risalesinde toplar. Müdafaalar kısmı da Risale-i Nur davasının savunmasıdır.
Читать полностью…Sözler: Genel ve temel imani meseleleri içerir. Allah'ın varlığının isbatı Haşir, Kader, Kur'an'ın mucizeliği gibi.
Mektubat: Genel olarak Sözlere göre tafsilli ve cüz'i meseleler ihtiva eder. Cehennem nerededir, Aşk ve Şefkat arasındaki fark, tarikatlar..
Yahudi milleti hubb-u hayat ve dünyaperestlikte ifrat ettikleri için her asırda zillet ve meskenet tokadını yemeğe müstehak olmuşlar.
Fakat bu Filistin mes'elesinde, hubb-u hayat ve dünyaperestlik hissi değil, belki Enbiya-i Benî-İsrailiyenin mezaristanı olan Filistin o eski peygamberlerin kendi milliyetlerinden bulunması cihetiyle bir cihette bir ehemmiyetli hiss-i millî ve dinî olmasından çabuk tokat yemiyorlar. Yoksa koca Arabistan'da az bir zümre hiç dayanamayacaktı, çabuk meskenete girecekti.
(Şualar)
Tavsiye Telegram Kanalı👇
@hayatus_sahabe
Kanalda Hayatü's Sahabeye dair soru/cevaplar ve Sahabe Hayatlarına dair kısa bilgiler paylaşılmaktadır
Hiç mümkün müdür ki:
Bir saltanat, bâhusus böyle muhteşem bir saltanat,
hüsn-ü hizmet eden muti'lere mükâfatı ve isyan edenlere mücazatı bulunmasın.
Burada yok hükmündedir. Demek
başka yerde bir mahkeme-i kübra vardır.
Sözler - 50
Kur'an-ı Hakîm, madem Şehr-i Ramazan'da nüzul etmiş; o Kur'anın zaman-ı nüzulünü istihzar ile o semavî hitabı hüsn-ü istikbal etmek için Ramazan-ı Şerifte nefsin hacat-ı süfliyesinden ve malayaniyat hâlattan tecerrüd ve ekl ü şürbün terkiyle melekiyet vaziyetine benzemek ve bir surette o Kur'anı yeni nâzil oluyor gibi okumak ve dinlemek ve ondaki hitabat-ı İlahiyeyi güya geldiği ân-ı nüzulünde dinlemek ve o hitabı Resul-i Ekrem (A.S.M.)dan işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrail'den, belki Mütekellim-i Ezelî'den dinliyor gibi bir kudsî halete mazhar olur. Ve kendisi tercümanlık edip başkasına dinlettirmek ve Kur'anın hikmet-i nüzulünü bir derece göstermektir.
(Mektubat - Risale-i Nur)
Evet, ramazan-ı şerifte güya âlem-i İslâm bir mescid hükmüne geçiyor.
Öyle bir mescid ki milyonlarla hâfızlar, o mescid-i ekberin köşelerinde o Kur'an'ı, o hitab-ı semavîyi arzlılara işittiriyorlar.
Mektubat - 444
insan, bu dünyaya yalnız güzel yaşamak için ve rahatla ve safa ile ömür geçirmek için gelmemiştir. Belki azîm bir sermaye elinde bulunan insan, burada ticaret ile, ebedî daimî bir hayatın saadetine çalışmak için gelmiştir.
(Risale-i Nur - Lem'alar)
İsm-i a'zam herkes için bir olmaz, belki ayrı ayrı oluyor. Meselâ İmam-ı Ali Radıyallahu Anh'ın hakkında; "Ferd, Hayy, Kayyum, Hakem, Adl, Kuddüs" altı isimdir. Ve İmam-ı A'zam'ın ism-i a'zamı "Hakem, Adl" iki isimdir. Ve Gavs-ı A'zam'ın ism-i a'zamı "Yâ Hayy!"dır. Ve İmam-ı Rabbanî'nin ism-i a'zamı "Kayyum" ve hâkeza.. pek çok zâtlar daha başka isimleri, ism-i a'zam görmüşlerdir.
Lemalar - 339
Hatalı soru için özür dileriz
"... İşarat-ül İ'caz, Mesnevi-i Nuriye, Muhakemat gibi eserleri, Risale-i Nur'un bir fidanlığı, çekirdeği şeklinde düşünürsek, Külliyat da o çekirdeklerin ağaç olmuş şeklidir. Bu üç eser her ne kadar "Eski Said" döneminin mahsulü olsalar bile, Risale-i Nurların mütemmimi, tamamlayıcısıdırlar."
Hulefa-i Raşidîn hem halife hem reis-i cumhur idiler. Sıddık-ı Ekber (R.A.) Aşere-i Mübeşşere'ye ve Sahabe-i Kiram'a elbette reis-i cumhur hükmünde idi. Fakat manasız isim ve resim değil, belki hakikat-i adaleti ve hürriyet-i şer'iyeyi taşıyan mana-yı dindar cumhuriyetin reisleri idiler.
Şualar
Yâ Rabbî ve yâ Rabbe's-Semavatı Ve'l-Aradîn! Yâ Hâlıkî ve yâ Hâlık-ı Külli Şey! Gökleri yıldızlarıyla, zemini müştemilatıyla ve bütün mahlukatı bütün keyfiyatıyla teshir eden kudretinin ve iradetinin ve hikmetinin ve hâkimiyetinin ve rahmetinin hakkı için, nefsimi bana müsahhar eyle! Ve matlubumu bana müsahhar kıl! Kur'ana ve imana hizmet için, insanların kalblerini Risale-i Nur'a müsahhar yap! Ve bana ve ihvanıma, iman-ı kâmil ve hüsn-ü hâtime ver. Hazret-i Musa Aleyhisselâm'a denizi ve Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm'a ateşi ve Hazret-i Davud Aleyhisselâm'a dağı, demiri ve Hazret-i Süleyman Aleyhisselâm'a cinni ve insi ve Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'a Şems ve Kamer'i teshir ettiğin gibi, Risale-i Nur'a kalbleri ve akılları müsahhar kıl!.. Ve beni ve Risale-i Nur talebelerini, nefis ve şeytanın şerrinden ve kabir azabından ve Cehennem ateşinden muhafaza eyle ve Cennetü'l-Firdevs'te mes'ud kıl! Âmîn, âmîn, âmîn!..
Читать полностью…Onuncu Söz olan Haşir Risalesi İbn-i Sina gibi bir dahinin " Haşre iman ederiz lakin akıl bu yolda gidemez." Dediği mevzuyu en küçük çocuktan en büyük bir ulemaya kadar aklî , mantıkî ve kalbî delillerle isbat eden harika bir eser.
Haşir Risalesinde geçen kelimeler Risale-i Nur külliyatındaki kelimelerin %80 'ini içerir. Bu yüzden Haşir Risalesini dikkatle ve anlayarak okuyan külliyattaki pek çok mevzuyu kolayca anlar. Cenab-ı Hak bu mükemmel eserden istifademizi ziyade eylesin. Amin..
Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar.
Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.
Sözler / Onuncu Söz (Haşir Risalesi)
Lahikalar: Risale-i Nur hizmetinin prensiplerinden ve kardeşler arasındaki münasebetten bahseder. Barla Lahikası, Kastamonu Lahikası ve Emirdağ Lahikası sırasıyla dar daireden (kendinden, kardeşinden) geniş daireye göre (tüm dünya da hizmet metotları) gider.
Читать полностью…Lem'alar: İnsan merkezli bir eserdir. İman-insan ilişkisi içerisinde çok muazzam hakikatları barındırır. Enfüsi alemde iman dersleri verilir. Hastalar Risalesi, İhtiyarlar Risalesi, Tesettür Risalesi, bazı zikirlerin açıklamaları vs.
Читать полностью…Risale-i nur'dan tek bir kanaat çıkarmak mümkün olmadığı gibi haddimiz de değildir. Lakin genel anlamda nurları şöyle özetleyebiliriz⬇️
Читать полностью…Leyle-i Kadir, öyle mübârek bir gecedir ki; o gecede semâdan yeryüzüne mü’minleri ziyâret ve onlara istiğfâr etmek üzere Cibrîl-i Emîn’le berâber melekler
Rablerinin izniyle inerler, ve ehl-i îmânı ziyâret ve onların ibâdetlerini seyr u temâşâ ederler. Çünkü, onların yeryüzüne inmelerinin sebebi; mü’minlerin ibâdetlerini görmek, onlarla berâber Alláh’a ibâdet etmek ve onlara istiğfâr
etmektir~~~~~~~~~
Dualarınızın müstecab olmasını, bize de yer ayırmanızı istirham eder; devamlı olarak hizmet-i Kur'âniyye'de istihdamımızı eltaf-ı İlahiyye'den niyaz ederiz.
T.me/bediuzzaman
Halbuki kerem ise, in'am etmek ister. Merhamet ise, ihsansız olamaz. İzzet ise gayret ister. Haysiyet ve namus ise, edebsizlerin te'dibini ister. Halbuki şu memlekette o merhamet,
o namusa lâyık binden biri yapılmıyor. Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar.
Demek bir mahkeme-i kübraya bırakılıyor.
Sözler - 50
Kur'an'da ki, hitabatı Resul-i Ekrem aleyhissalâtü vesselâm'dan işitiyor gibi dinlemek, belki Hazret-i Cebrail'den, belki Mütekellim-i Ezelî'den dinliyor gibi bir kudsî halete mazhar olur.
Ve kendisi tercümanlık edip başkasına dinlettirmek ve Kur'an'ın hikmet-i nüzulünü bir derece göstermektir.
Mektubat[Y] - 444
Ramazan-ı Şerifteki savm, İslâmiyetin erkân-ı hamsesinin birincilerindendir. Hem şeair-i İslâmiyenin a'zamlarındandır.
İşte Ramazan-ı Şerifteki orucun çok hikmetleri; hem Cenab-ı Hakk'ın rububiyetine, hem insanın hayat-ı içtimaiyesine, hem hayat-ı şahsiyesine, hem nefsin terbiyesine, hem niam-ı İlahiyenin şükrüne bakar hikmetleri var.
(Mektubat - Risale-i Nur)